Maluliyet, kişinin trafik kazası sonucu vücut bütünlüğünde oluşan yetersizlik veya kısıtlılık durumudur. Kişinin geçirmiş olduğu çift taraflı yaralanmalı trafik kazası sonucu engelli kalması halinde, trafik kazasının karşı tarafına ait aracın bağlı bulunduğu sigorta şirketinden birtakım taleplerde bulunma hakkı mevcuttur. Maluliyet, yani sakatlık durumunda talepler trafik kazasına karışan diğer aracı sigortalayan sigorta şirketine yöneltilir. Burada kastedilen sigorta sözleşmesi türü zorunlu trafik sigortasıdır. Zorunlu trafik sigortası, her tür motorlu araç sahibine devlet eliyle yaptırılması zorunlu tutulmuş bir sigorta türüdür. Trafik sigortasını yaptırmamış araç sahibi, bu sebeple para cezalarına maruz kalacaktır.
MALULİYET NASIL İSPAT EDİLİR?
Trafik kazası sonucu malul kalan kişi, maluliyet tazminatı talep edebilmek için öncelikle maluliyetini ispat etmelidir. Bunun için, kişi öncelikle kazaya ilişkin belgeleri elinde bulundurmalıdır.
Bu noktada belirtmek gerekir ki, kusur oranları maluliyet tazminatı açısından büyük önem arz etmektedir. Zira başvurucunun kusur oranı tazminat miktarına etki ettiği gibi, kişinin %100 kusurlu olduğu durumlarda da tazminat hakkı olmayacaktır.
Maluliyet tazminatının talep edilebilmesi için, başvurucunun elinde bulundurması gereken başlıca evrak maluliyet raporudur. Maluliyet raporu, kaza sonrası meydana gelen sakatlık durumunu gösterir belgedir ve üniversite hastaneleri, adli tıp kurumu başkanlıkları, eğitim araştırma hastaneleri, devlet hastaneleri veya adli tıp ana bilim dalı başkanlıklarından alınabilmesi mümkündür.
Maluliyet raporu, yedi imzalı bir heyet raporudur. Bu raporu alabilmek için MHRS üzerinden başvuru yapılır ve adli tutanaklar, epikriz raporları, kaza tespit tutanağı, başvurucuya ait kimlik ve fotoğraf gibi belgeler kuruma ibraz edilmelidir.
SİGORTA ŞİRKETİNE BAŞVURU
Maluliyet durumunun ortaya çıkması halinde, yapılması gereken ilk şey trafik kazasına karışan diğer aracın bağlı bulunduğu sigorta kuruluşuna başvuruda bulunmaktır. Sigorta şirketine başvuruda bulunulmaksızın direkt Sigorta Tahkim Komisyonu’na veya doğrudan görevli mahkemeye yapılan başvurular sonuçsuz kalacaktır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi” başlıklı 97.maddesi uyarınca, Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
İlgili sigorta şirketi, kaza anında tutulan Kaza Tespit Tutanağı ışığında tespit edilerek karşı tarafın poliçe numarası öğrenilir. Bununla birlikte, olayın meydana geliş şekli, kusur oranı gibi önemli hususları içinde barındıran bir müracaat dilekçesi hazırlanarak başvuran ya da vekili tarafından ilgili sigorta kuruluşuna başvuruda bulunulur.
Çift taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası sonucuna tutulan Kaza Tespit Tutanağı, kazaya karışan araç ve sürücü bilgileri, muhatap sigorta şirketi bilgileri ve poliçe numaraları gibi maluliyet tazminatı için gerekli olacak bazı önemli bilgileri içermektedir. Aynı zamanda, trafik kazalarına bağlı maddi hak ve tazminatlar için kritik öneme sahip olan olayı meydana geliş öyküsü ve kusur oranları gibi bilgiler de kaza tespit tutanağında yer alır.
Trafik kazaları çoğunlukla taksirle işlenen suçları oluşturduğundan, bu kapsamda kişilerin bir ceza soruşturması geçirmesi de söz konusu olabilecektir. Bu bakımdan, özellikle kusur oranları bakımından ceza soruşturması sürecinde veya tazminat talebiyle başlayan sürecin herhangi başka bir zaman diliminde yeniden bu konuda bilirkişi raporu alınması gibi zorunluluklar doğabilecektir. Aynı zamanda, trafik kazası sonucu engelli kaldığını iddia eden kişinin bunu ispat edebilmesi için maluliyet oranını gösteren bir sağlık heyeti raporu da alması gerekecektir. Özetle, maluliyet tazminatı talep edebilmek için kişinin elinde bulundurması gereken belgeler şunlardır:
1-) Engelli kişinin gelir durumunu gösteren belge
2-) Kaza tespit tutanağı
3-) Tam teşekküllü bir hastaneden alınmış ve maluliyet durumunu gösteren sağlık raporu
4-) Mahkemeye taşınmış bir olay varsa mahkeme kararı/savcılık evrakları
5-) Trafik kazasına ilişkin diğer belgeler
İşte bu belgelerin doğru ve özenli olarak toplanması, ortaya çıkacak tazminat bedeli ve maluliyet tazminatı talebinin ilerleyişi açısından kritik önem arz etmektedir.
Belgelerin eksik ya da yanlış olması, itiraza konu belgelerin süreç takibinin kaçırılması gibi riskler göz önünde bulundurulduğunda; maluliyet tazminatı sürecinin alanında uzman bir avukat tarafından yürütülmesi, bu süreçte oluşabilecek hak kayıplarının önüne geçecektir.
TAZMİNAT KALEMLERİ
Maluliyet tazminatı için başvurulan ilgili sigorta şirketinden, aşağıdaki tazminat kalemleri talep edilmelidir:
1-) Tedavi giderleri (İyileşme giderleri, SGK kapsamı dışında kalan diğer giderler) 2-) Kazanç kaybı (Gelir kaybı veya güç tazminatı) 3-) Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar (Sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı) 4-) Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar
İlgili sigorta kuruluşundan istenebilecek bu kalemler, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54.maddesinde “bedensel zararlar” başlığı altında sayılmıştır. Tedavi giderleri; doğrudan tedavi giderleri, tedavi sırasında yapılan zorunlu harcamalar, tedavi sonrasında yapılması zorunlu harcamalar ve ileride yapılacak tedavi masraflarını içerisinde barındırmaktadır. Tedavi giderleri her türlü kanıtla ispatlanabilir.
Kazanç kaybı tazminatı, kişinin beden bütünlüğünün bozulması nedeniyle olay sonrasında tedavi süresince çalışamaması ve bu nedenle elde edebileceği gelirden mahrum kalmasından kaynaklanan zararlar için talep edilecektir. Yerleşik Yargıtay içtihatına göre yaralanmalar nedeniyle kişilerin beden bütünlüğünde kalıcı olarak gerçekleşen sakatlıkların beden gücü kaybına neden olduğu ve bunun sonucu kişinin mal varlığında eylemli olarak eksilme meydana gelmiş ise, bunun tazmin ettirileceği tartışmasızdır.
Ancak bunun dışında, bazı hallerde kişinin gelir kaybı yaşamamış olması durumunda dahi güç tazminatı isteyebileceği unutulmamalıdır. Tüm bu tazminat talepleri, somut olaya ve kişinin kaza sonrası durumuna göre özenle hesaba alınmalı ve talep edilmelidir. Trafik kazası sonrası talep edilmesi gereken bir diğer tazminat kalemi çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplardır. İş gücü kaybı sürekli veya geçici olabilir. Trafik kazası mağdurunun bir süre tedavi görmesi ve bu süre içinde çalışamaması ve bu nedenle kazanç kaybına uğraması “geçici iş göremezlik” olarak ifade edilir. Beden gücü kaybı veya çalışma gücü kaybı olarak da ifade edilen “sürekli iş göremezlik” ise tam ve kısmi olarak ikiye ayrılır. Kişinin herhangi bir organ kaybı ya da zayıflaması sürekli kısmi iş göremezlik olarak ifade edilirken, beden gücünün tamamen yitirilmesi sürekli tam iş göremezliktir.
Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar, kaza sonucu zarar gören kişinin bedensel veya psikolojik bütünlüğünde, ileride ekonomik anlamda geleceğini etkileyecek bir hasarın ortaya çıkması durumudur. Bu eksilmeler nedeniyle kişi, ekonomik kaynağı olan meslekte gelişme imkanından mahrum bırakılmış ya da işini yapamayacak hale gelmiş olabilir.
TAZMİNATLAR NASIL HESAPLANIR?
Tazminat hesaplamalarında hesap usulü olarak sabit taksitli rant uygulanmaktadır. Bununla birlikte, özellikle bedensel tazminatlarda ileriye yönelik zararlar da karşılandığından, hukukumuzda “TRH2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” kullanılmaktadır. Tablo için tıklayınız.
Tazminat miktarı hesaplamasında; maluliyete uğrayan kişinin maluliyet oranı, kazadaki kusur oranı, kaza tarihi, yaşı ve aylık geliri kullanılarak aktüerya hesabı yapılır. Türk hukukunda, bedensel zararın tazmini yalnızca parasal değer olarak ödenebilir. Verilerle elde edilecek sonuç mağdurun zararına karşılık sigorta şirketinden talep edebileceği parasal miktara götürecektir.
Tazminata ilişkin parasal hesaplamalar mağdurun yaşı ve gelir durumuna bağlı olarak değişecektir. Gelir seviyesi son ücrete göre hesap edilirken, gelire ilişkin belge sunulmamış olması halinde asgari ücret üzerinden hesaplanacaktır. Tüm bu hesaplar olasılık üzerine yapıldığından, sigorta şirketinin yaptığı hesap ve bilirkişilerin yapacakları hesap birbirlerini tutmayabilir. Bu nedenle sigorta şirketinin teklifi dikkatlice değerlendirilmeli ve gerekiyorsa tahkim yoluna başvurulmalıdır.
Bununla birlikte, trafik sigortası sözleşmesinde; sigorta kuruluşunun ödeyeceği tazminat limitleri belirtilmiştir. Buna göre örnek verilecek olursa otomobillerde 2022 yılı için: Kişi Başına Sağlık Giderleri 1.000.000 olarak belirlenmiştir.
SİGORTA ŞİRKETİNDEN RET YA DA EKSİK ÖDEME DURUMU
Trafik kazası sonucu zarar gören veya vekaleten avukatı, bedeni zararların tazmini için öncelikle ilgili sigorta şirketine başvuruda bulunmak zaruriyetindedir. Kişi, elindeki belgelerle sigorta şirketine müracaatta bulunur ve bir dosya numarası alır. Başvuru, online ya da ilgili sigorta kuruluşunun genel merkez adresine fiziki kargo gönderimi yoluyla olabilir.
Sigorta şirketine başvuru sonucu, tarafların temsilcileri arası tazminat hesaplamaları ve görüşmeler başlar. Bu süreç sonucunda sigorta şirketi, kişiye belirli bir miktar tazminat ödemeyi teklif edebilir. Şirketin böyle bir teklifte bulunmaması veya hakkedilenden daha az bir miktarda diretmesi sonucu talep edenin vekili tarafından süreç yetkili ve görevli mahkemeye ya da Sigorta Tahkim Komisyonuna taşınabilir.
TAHKİM SÜRECİ
Günümüzde alternatif uyuşmazlık çözüm yolları arasında uygulaması en yaygın ve prosedürü en oturmuş kurumlardan biri sigorta tahkim komisyonudur. Sigorta ettiren veya sigorta ilişkisinden menfaati bulunan kişiler veya bu kişilerin vekilleri sigorta kuruluşlarıyla yaşadıkları ve kaynağı sigorta sözleşmesi olan uyuşmazlıkların çözümü için sigorta tahkim komisyonuna başvurabilir. Trafik kazası sonrası maluliyet tazminatı talepleri de böyledir.
Sigorta tahkim komisyonuna başvuruda bulunabilmek için, başvurucu veya vekilinin komisyondan önce ilgili sigorta şirketine başvuruda bulunmuş olması zorunludur. İlgili sigorta şirketi, başvuruya olumsuz yanıt vermiş veya 15 iş günü içinde (trafik sigortalarında 15 gün) yanıt vermemiş olmalıdır. Ayrıca, başvuruya konu uyuşmazlık mahkeme önüne de götürülmemiş olmalıdır.
Başvuru, internet üzerinden veya fiziken kargo ile yapılabilir. Komisyona başvuru için doldurulması gereken maktu başvuru formu mevcuttur. Bunun yanı sıra, kişisel verilerin korunması kuralları kapsamında aydınlatma metni de önem arz etmektedir. Başvurunun vekaleten yapılacağı durumlarda, vekaletnamede KVKK metinlerine imza atma yetkisi mutlaka bulunmalıdır.
Başvuru sırasında istenen belgeler aşağıdaki gibidir:
1-) Sigorta tahkim komisyonu başvuru formu
2-) Başvuru sahibinin kimlik fotokopisi
3-) Özel yetkili vekaletname
4-) Olay ve taleplerin yer aldığı dilekçe
5-) Sigorta sözleşmesi/Poliçe/Kaza Tespit Tutanağı
6-) Sigorta şirketine başvuru yapıldığına dair evraklar
7-) Başvuru ücretinin yatırıldığıma dair makbuz
Komisyona başvuru giderleri, uyuşmazlıktan kaynaklı açılacak dosya masrafları ve dava giderlerine oranla daha ekonomiktir. Bu nedenle sigorta sözleşmesi kaynaklı uyuşmazlıklarda dava yoluna gitmek yerine alternatif bir yöntem olan Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurulması başvurucu adına daha faydalı olacaktır.
ARABULUCULUK SÜRECİ VE GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
Her ne kadar alternatif bir yol olarak Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulabiliyor olsa da, sigorta şirketine başvuru sonucu doğrudan doğruya adli yargıya başvurmak da mümkündür. Ancak, konuyla ilgili açılacak olan davanın karşı tarafı ilgili sigorta kuruluşu olduğundan, görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir.
Bedeni zararın trafik kazası sonucu meydana gelmesi, olayın haksız fiil kaynaklı olduğunu göstermektedir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 16. maddesine6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 16. maddesine göre “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir”. Görüldüğü üzere yetki açısından davacıya seçimlik bir hak sunulmuştur.
Dikkat edilmesi gereken, zarar görenin doğrudan mahkemeye başvurmasının yararına olmayacağıdır. Çünkü, davanın sigorta şirketine başvuru yapılmadan açılması halinde mahkemece bu eksikliğin tamamlanması için kesin süre verilir. Davanın arabuluculuğa başvuru yapılmadan açılması halinde ise dava usulden reddedilir.
Görüldüğü üzere, dava açılmadan yalnızca sigorta şirketine başvuru değil, arabuluculuk da dava şartıdır.
Sonuç olarak, trafik kazası sonucu oluşan maluliyet ve buna bağlı tazminatların talep süreci uzun, karmaşık ve yorucu bir süreç olup, alanında uzman bir avukat tarafından takip edilmesinde fayda vardır.
Faaliyet Alanlarımız: