İzmir Ceza Avukatı ve İzmir Ceza Avukatları arayanlar için Avukat Lütfi Kurt İzmir Ceza Avukatı olarak hizmet vermektedir. Ceza Davaları konusunda yılların tecrübesine sahip deneyimli bir avukattır. Hukuk toplumlarında, hukuki değerleri korumak amacıyla konulan davranış normlarını ihlal etmek haksızlık olarak değerlendirilir. Bu haksızlıklardan bir kısmı suç olarak nitelendirilir, diğer bir kısmı ise niteliği farklı olan haksızlıkları oluşturmaktadır. Bu yazıda, İzmir ceza avukatı olarak suç teşkil eden fiilleri ve bunlara uygulanacak yaptırımların neler olduğunu gösteren hukuk disiplinleri ve ceza hukuku, suç, ceza ve güvenlik, tedbiri kaynak kanunilik ve geçmişe yürüme yasağı kavramları ele alınacaktır. Bu yazıyı okuduktan sonra ceza hukuku kavramını ceza hukukunun fonksiyonunu ve ceza hukukunun hukuk düzeni içerisindeki yerini açıklayabilecek; ceza hukukunun kaynakları nelerdir ? ve ceza hukuku güvence fonksiyonunu nasıl yerine getirir ? sorularına cevap verebileceksiniz. İzmir Ceza Mahkemelerindeki davanız için ihtiyaç duyduğunuz deneyimli avukat Lütfi Kurt ile dosyanız hakkında yüz yüze görüşerek davanın durumu ve avukatlık ücreti hakkında en iyi çözümü bulabilirsiniz. Avukat Lütfi Kurt, İzmir Ceza Avukatı olarak tanınmış bir avukat olmakla birlikte müvekkillerinin istediği an istedikleri zaman ulaşabildiği, davalarına konu olan gelişmeler için her zaman ulaşabildikleri bir avukat özelliğini taşımaktadır.
Ceza Hukuku, haksızlık teşkil eden insan davranışlarından hangilerinin suç olarak tanımlanması gerektiğini bu davranışların hangi koşullar altında işlenmesi halinde suç oluşturacağını ve suç teşkil eden bu davranışların işlenmesi halinde ne tür yaptırımların uygulanması gerektiğini belirleyen bir hukuk disiplinidir.
İzmir Ceza Mahkemeleri ve Ceza Avukatı
Avukat Lütfi Kurt, İzmir’de ceza davalarına bakan ağır ceza mahkemelerinde, asliye ceza mahkemelerinden farklı olarak tek yargıç değil, 3 kişiden oluşan bir yargıçlar heyeti görev yapar. Zira ceza avukatlarının dava takibi yaptığı ağır ceza mahkemelerinde sanık hakkındaki hükmü tek bir kişi değil, üç kişiden oluşan bir mahkeme heyeti oy çokluğu ve oy birliği ile vermektedir. Ağır ceza mahkemelerinin hukuki alanına giren suçlar genelde daha çok ceza gerektiren suçlardır. Bu nedenle yapılacak savunma çok daha kritik bir önem arz etmektedir. Bu nedenle ağır ceza davalarında yargılanan kişilerin tecrübeli bir ağır ceza avukatı ile çalışması son derece önemlidir.
Ağır Ceza Suçları Nelerdir ?
- Kasten öldürme.
- Kasten yaralama.
- İşkence, eziyet veya köleleştirme.
- Kişi hürriyetinden yoksun kılma.
- Bilimsel deneylere tâbi kılma.
- Cinsel saldırıda bulunma, çocukların cinsel istismarı.
- Zorla hamile bırakma.
- Zorla fuhşa sevk etme.
- Nitelikli dolandırıcılık
- Banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması
- Yağma (Gasp) Suçu
Ceza hukuku, hukuken bir düzen kurmak ve bunu devam ettirmek amacıyla kendi araçları ile katkıda bulunur. Ancak devlet ceza hukukunun toplum düzeninin sağlanmasında son çare olarak ve hukuk devletinin esasları çerçevesinde kullanmalıdır. Ceza hukuku sahip olduğu yaptırımların önleyici etkisi ile hukuki değerlerin korunması ponksiyonu görmektedir. Suç kavramını kanunda suç olarak gösterilen ve işlenmesi halinde Ceza ve Güvenlik Tedbiri yaptırımı ile karşılanan fiiller şeklinde tanımlamak mümkündür. Her suç bir haksızlık teşkil etmekte birlikte ısrar cezalandırmaya layık haksızlıklar olarak karşımıza çıkar. Teşkil eden haksızlığı gerçekleştiren kişilere Ceza ve Güvenlik Tedbiri olmak üzere iki tür yaptırım uygulanmaktadır. Bunlardan ceza yaptırımı, ancak işlediği haksızlıktan dolayı kusurlu bulunan kişiye uygulanabilir. Ceza yaptırımının aksine güvenlik tedbirine hükmedilmesi için gerçekleştirdiği haksızlık dolayısıyla kişinin kusuru olması zorunlu değildir. Örneğin akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılayamayan A hakkında kusuru olmaması nedeniyle cezayı hükmedilemez ancak akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerine hükmedilebilir. Çünkü güvenlik tedbirlerine bilmesi için gerçekleştirdiği haksızlık dolayısıyla kişinin kusurlu olması zorunlu değildir.
Ceza ve Dava Vekilliği Hizmetleri
- Sulh ceza davaları ve duruşmaları
- Asliye ceza davaları ve duruşmaları
- Ağır ceza davaları ve duruşmaları
- Askeri ceza davaları ve duruşma
- İcra Ceza Davaları
- Soruşturma aşamasında hazır bulunma
- Çek şikayetinden dolayı işlemler ve alacaklılarla müzakere
Ceza Hukuku
Ceza hukuku, kamu hukuku içerisinde yer alan bir bilim dalıdır. Zira bir suçun işlenmesi ile devlet ve bu suçu işleyen kişi arasında bir cezalandırma ilişkisi kurulmaktadır. Ceza hukuku kendi içinde de bazı alt disiplinleri ayrılmaktadır. Bu kapsamda maddi ceza hukuku bir fiilin suç teşkil edebilmesi için bulunması gereken unsurlar suç dolayısıyla sorumluluk için aranan şartları ve suçun işlenmesi halinde uygulanabilecek yaptırımları ve suçun işlenmesine bağlanan diğer hukuki sonuçları inceler.
Maddi Ceza Hukuku
Maddi ceza hukuku da kendi içinde ceza hukuku genel hükümler ve ceza hukuku özel hükümler olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Ceza hukukunun genel hükümleri bütün suçlar için geçerli ortak prensipleri ihtiva etmektedir, özel hükümler de ise tek tek suç tanımları yer almaktadır. Ceza muhakemesi hukuku suç teşkil eden bir fiilin işlendiği failin yine veya yenilenmesine kadar devam eden süreci ifade etmektedir. Ceza hukuku, anayasa hukuku, idare hukuku, devletler hukuku, medeni hukuk yakın ilişki içerisindedir. Bu bağlamda ceza hukukuna ilişkin temel ilkeler anayasada düzenlenmiştir. Ceza hukuku ile idare hukuku arasında da yakın bağlantı bulunmaktadır. Ceza hukuku devletin yürütme organı içerisinde yer alan idarenin faaliyetlerinin hukuka uygun ve etkin bir şekilde yürütülmesine katkı sağlamaktadır. Günümüzde suçlar birçok devleti ilgilendirmekte ve devletler arası işbirliğini gerektirdiğinden, devletler hukuku da ceza hukuku ile ilişki içerisindedir. Ceza hukuku ile medeni hukuk arasında da birçok olan ilişki ortaya çıkmaktadır. Suç teşkil eder değiller aynı zamanda haksız fiil niteliği taşır bir alt disiplini tazminat sorumluluğunu gerektirmektedir. Ceza hukuku ile arasındaki ilişkiye değinmek gerekir, kriminoloji biliminin ortaya koyduğu veriler iyi bir Suç ve Ceza siyasetinin izlenmesi olanağını sağlar. Bu verilerden yararlanmadan hazırlanan ceza hukukuna ilişkin düzenlemelerin suç önleme ve toplum düzenini sağlama gibi amaçları ulaşması güçtür. Ceza hukuku olayların aydınlatılmasında Tıp biliminin bir alt disiplini olan adli tıp'tan yararlanmaktadır. Hukukun kaynakları doğrudan ve dolaylı kaynaklar olarak ikiye ayrılır, anayasa kanun ve uluslararası sözleşmeler doğrudan kaynakları doktrin ve yüksek mahkeme içtihatları dolayısıyla kaynakları oluştururlar doğrudan kaynaklar somut olaya doğrudan uygulanabilen ve uygulayıcı bakımından bağlayıcı nitelik taşıyan kaynaklardır. Buna karşılık kaynaklar bağlayıcı olmayıp doğrudan uygulanan bir kaynağın anlaşılması ve yorumlanmasında göz önünde bulundurulur. Özgürlüklerinin güvence altına alınabilmesi için gerek ceza normunun oluşturulması gerek uygulanması sırasında bazı ilkeleri uyuması zorunluluğu vardır.
Suç ve Ceza
Bu prensiplerin başında suçta ve cezada kanunilik ilkesi gelmektedir geçmişe yürüme yasağına göre bir fiilin işlendiği zaman yürürlükte olan kanunlara göre suç teşkil ediyorsa cezalandırılan bilecektir işlendiği zamanın kanuna göre suç sayılmayan bir fiili işleyen kişiye daha sonra yürürlüğe giren o fiili suç haline getiren bir kanun geriye yürütülerek ceza verilemez. Buna göre faile yeni olan kanun geriye doğru yürümektedir. Örneğin A hakkında eski kanuna göre 10 yıl hapis cezası verilmiş ancak cezasının infazı sırasında yapılan kanun değişikliği ile hakkında uygulanan hükümler aleyhine olacak şekilde değişmiştir. Hatta infaz ediliyor olsa da geriye yürümesi bakımından bir sınırlandırma getirilmediği için, A değişikliklerden faydalanabilecektir. Ancak belirtelim ki infaz hukuku ve ceza muhakemesi hukukuna ilişkin hükümler bakımından derhal uygulama ilkesi geçerlidir. Derhal uygulama ise bir hükmünün yürürlüğe girdiği anda ilgili olan parolaya uygulanmasını ifade eder geçici ve süreli kanunlar bakımından da derhal uygulama ilkesi geçerlidir. Ceza hukuku esasen haksızlık teşkil eden insan davranışlarının hangi koşullar altında işlenmesi halinde suç oluşturacağını ve bu davranışların faillerine ne tür yaptırımlar uygulanacağını belirleyen bir hukuk disiplinidir. Ceza hukuku ile anayasa hukuku, idare hukuku, devletler hukuku, Medeni hukuk, Ceza mahkemesi hukuku, kriminoloji ve adli tıp disiplinleri arasında yakın bir ilişki söz konusudur. Anayasa kanun ve uluslararası sözleşmeler ceza hukukunun doğrudan kaynaklarını, doktrin ve yüksek mahkeme içtihatları ise dolaylı kaynaklarını oluştururlar. Kişi hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınabilmesi için gerek ceza normunun oluşturulması gerek uygulanması sırasında birtakım ilkelere uyulması zorunludur. Bunların başında suçta ve cezada kanunilik ilkesi gelmektedir. Suçta kanunilik ilkesi gereğince esasen haksızlık teşkil eden fiillerden hangilerinin kanunda gösterilmelidir. Cezada kanunilik ilkesi gereğince kanunun açıkça suç saydığı bir fiilden dolayı bir kimseye ne tür ve miktarda bir ceza yaptırımına uygulanacağının yine kanunla belirlenmesi gerekmektedir.
Bu yazıda İzmir'de tavsiye edilen izmir ceza avukatı olarak, ceza avukatı hukuk düzeni içerisindeki yeri, izmir ceza avukatları kimlerdir ve kaynakları nelerdir ? Ağır Ceza Avukatı fonksiyonunu nasıl yerine getirir ? Ceza hukuku avukatı nedir ? sorularına değinilmiştir.
Faaliyet Alanlarımız: