Bono Türk Ticaret Kanununda 776 – 779 hükümleri arasında düzenlenmiştir. Bu maddelerde bononun unsurları ve unsur eksiklikleri, bonoya uygulanacak poliçe hükümlerini ve düzenleyenin sorumluluğunu düzenlemektedir. Avrupa’da genellikle bono yerine poliçe kullanıldığı için ve Türk Ticaret Kanunu Avrupa ülkelerinden uyarlama olduğu için kanunumuzda poliçe daha detaylı düzenlenmiş ve bono ile ilgili hükümlerin durumun niteliğine uygun düştüğü takdirde bonoya da uyarlanacağı belirtilmiştir. Bu sebepledir ki bono için ayrı düzenlenen hükümler kanunda sadece dört adettir. Kanunda bu şekilde dört adet belirtilmesine rağmen aslında Türkiye’de uygulamada en çok rastlanılan ticari senet bono olmaktadır. Türk Ticaret Kanunu 776 hükmünde de “bono” ve “emre yazılı senet” ifadeleri birlikte yer almakla birlikte uygulamada genellikle bono “senet” olarak adlandırılmaktadır. Aslında “senet” kavramı bütün kıymetli evraklar için geçerli olmakla birlikte, “emre yazılı senet” ise bütün kambiyo senetlerini kapsamaktadır. Lakin bu düzenleme sebebiyle “emre yazılı senet” denildiği zaman “bono”nun ifade edildiği kabul edilmektedir.
Türk Ticaret Kanunu MADDE 776- (1) Bono veya emre yazılı senet; a) Senet metninde “bono” veya “emre yazılı senet” kelimesini ve senet Türkçe’den başka bir dille yazılmışsa, o dilde bono veya emre yazılı senet karşılığı olarak kullanılan kelimeyi, …
Hukuki Niteliği: Bono kanunen emre yazılıdır. Lehtarın ismini içerdiğinde dahi emre yazılı kabul edilmektedir. Bu sebepledir ki ciro ile devredilebilmektedir. Nama yazılı hale getirmek için ise menfi kayıt gerekmektedir. Bono hukuki mahiyeti sebebiyle poliçenin aksine mücerret bir borç ikrarıdır. Başka bir deyilşe Türk Ticaret Kanunu madde 776 hükmünde bir borcu ödemek vaadinden bahsedilmiş olduğundan bir borç taahhüdü konumdadır. Poliçede “ödeyiniz” şeklinde bir talimat varken, bonoda “ödeyeceğim” şeklinde bir ödeme vaadi söz konusu olduğu için poliçenin aksine bonoyu imzalayan kişi, senet bedelini bizzat ödemeyi de taahhüt etmektedir. Düzenleyen, senedin asıl borçlusudur. Bu sebeple bonoda muhatap bulunmamaktadır. Böyle bir durumda bonoyu düzenleyen ve imzalayan kişi, poliçedeki kabul eden muhatap gibi sorumlu olacaktır. Yani bonoyu tanzim eden kişi başka birisine ödeme konusunda yetki vermemekte kendisi ödemekte sorumlu olmaktadır. Poliçe de kabul edene başvurabiilmek için protesto çektirmeye gerek olmadığı için ve bonoda da yine kişi kendisi borcu ödemekle sorumlu olduğu için bonoyu imzalayan borçlıuya müraacat etmek içim de protesto çekmeye gerek olmayacaktır. Keza, kendisine karşı zamanaşımı da 3 yılda gerçekleşmektedir. Tüm bu açıklamalar doğrultusunda poliçeye uygulanan hükümler, poliçe şeklinde yapılan bir havaleye has hükümler olmadıkları oranda bonoya da uygulanmaktadır.
Türk Ticaret Kanunu Düzenleyenin sorumluluğu MADDE 779- (1) Bir bonoyu düzenleyen kişi, tıpkı bir poliçeyi kabul eden gibi sorumludur. (2) Görüldüğünden belirli bir süre sonra ödenmesi şart olan bonoların düzenleyene 693 üncü maddede yazılı süreler içinde ibraz olunması gerekir. (3) Düzenleyen, bononun kendisine ibraz edildiğini bono üzerine ibraz gününü işaret etmek ve imzasını koymak suretiyle doğrular. Süre, ibraz kaydı tarihinden itibaren işlemeye başlar. Düzenleyen; bononun kendisine ibraz edildiğini, gününü işaret etmek suretiyle doğrulamaktan kaçınırsa, bu durum bir protesto ile belirlenir. Bu takdirde süre protesto gününden itibaren işlemeye başlar. Hükümden de görüleceği üzere bonoyu düzenleyen kişi, o bonodan asli olarak sorumlu olmaktadur. Dolayısıyla, vadede, bononun ödenmek üzere düzenleyene ibrazı gerekmektedir.
Bonun Ekonomik (İktisadi) İşlevi: İktisadi açıdan bononun en önemli özelliği bir kredi vasıtası olmasıdır. Fakat bunun dışında ödeme veya teminat aracı olarak da kullanılmaktadır. Teminat fonksiyonu edimlerin aynı anda ifa edilmediği durumlarda bulunmaktadır. Ödeme aracı olarak kulalnıldığı halde ise çek daha doğru bir araç olarak kabul edilse de bankalar herkese çek defteri vermediği için bono daha yaygın bir ödeme aracı olarak kabul edilmektedir. Belirtilmeldir ki görüldüğünde ödenecek bonolar veya kısa vadeli bonolarda ödeme aracı niteliği ön planda olmaktadır. Senet bu amaçları gerçekleştirmek için kıymetli evrak niteliğine bürünmekte ve bunun sonucunda ticari senetlere özel icrai takip yollarıyla birlikte iskonto işlemlerine tabi tutularak vadeden önce tahsil edilebilen mücerret borç ikrarını içererek kolaylıklara sahip olmaktadır. Tüm bu özellikleri sebebiyle bono, satış, kira ve hizmet sözleşmesi gibi para borcu içeren tüm hukuki ilişkilerde kullanılabilen bir kıymetli evrak olarak kabul edilmektedir. Bu durumda anlık olarak nakit ödeme yapamayan şahıs, bono ile borcunu vadelendirebilmekte bu şekilde zaman kazanabilmektedir. Bu sayede para taşımanın, saklamanın, ödemenin güçlükleri ve riskleri kısmen ortadan kalkmakta ticari ilişkilerin devamlılığı sağlanmaktadır. Kullanılan para ile ticaret yapılarak para kazanılmakta ve bununla birlikte senet bedeli ödenmekte hem de bir miktar kar elde edilebilmektedir. Ciro edilebilmektedirler. Bu nedenle vade beklenmeden de bonodan fayda sağlanabilmektedir. Hatır senedi olarak düzenlenip, bankalara iskonto ettirilerek kredi sağlanarak bu yolla vadeye kadar söz konusu para kullanılmaktadır. Bankalar da bonoları iskonto ederek faiz ve komisyon alarak gelir elde etmektedir. Bu durum bankadan faizli borç almak yerine, faizsiz taksitlendirme imkanı doğduğu için tercih edilmektedir.
Bonun Unsurları: Türk Ticaret Kanunu MADDE 776- (1) Bono veya emre yazılı senet; a) Senet metninde “bono” veya “emre yazılı senet” kelimesini ve senet Türkçe’den başka bir dille yazılmışsa, o dilde bono veya emre yazılı senet karşılığı olarak kullanılan kelimeyi, b) Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini, c) Vadeyi, d) Ödeme yerini, e) Kime veya kimin emrine ödenecek ise onun adını, f) Düzenlenme tarihini ve yerini, g) Düzenleyenin imzasını, içerir. Yukarıda da görüldüğü üzere Türk Ticaret Kanunun 776 hükmünde düzenlenmiştir. Zorunlu, alternatif ve ihtiyari unsurlar olarak gruplara ayrılmaktadır.
-
“bono” veya “emre yazılı senet ifadesi: Senet metninin içeriğinde bu ifadelerden birisi bulunmalıdır. Yabancı dilde yazılan senetlerde ise, bu ifadelerin yabancı dildeki karşılığı yazılmalıdır. Bu ifadelerden birinin yer almadığı senet, bono olarak geçerli kabul edilmemektedir. Eğer ki senet, bonun diğer tüm zorunlu unsurları ihtiva eden bir senet olsun ve bono veya emre yazılı senet ifadesini bünyesinde barındırmadığı durumda “emre yazılı ödeme vaadi” niteliğinde olduğu kabul edilmektedir.
-
Muayyen bir bedelin kayıtsız şartsız ödenmesi vaadi: Belirli bir paranın söz konusu olması gerekmektedir. Para dışındakiler bonoya konu olamamaktadırlar. Bu sebepledir ki kesin bir rakam içermelidir. Lakin belirtilmelidir ki bu tutar veya ödeme vaadi herhangi bir kayıt, şart veya koşula bağlanmamalıdır. Aksi takdirde bono geçersiz kabul edilmektedir. Fakat görüldüğünde veya görüldükten belli bir süre sonra ödenecek bonolarda faiz şartı konulabilmektedir. “bedeli malen/nakden alınmıştır” gibi kayıtlar geçerliliği etkilememektedir. Hem rakam hem yazıyla gösterilen bedelin farklı olduğu durumlarda, yazıyla yazılan tutar geçerli kabul edilmektedir. Tutar rakam veya yazıyla birden çok kez yazılmışsa, düşük meblağ geçerli kabul edilecektir. Bedel Türk Lirası ya da döviz olarak gösterilebilmektedir. Döviz olarak düzenlenen bono, vade günü Türk Lirası olarak ödenebilmekte ya da döviz olarak ödenebilmektedir. Aynen ödeme şart varsa, hamil Türk Lirası cinsinden ödemeyi kabul etmeme hakkında sahip olacaktır.
-
Lehtarın Gösterilmesi: Bono kime veya kimin emrine ödenecek ise onun adını ihtiva etmesi gerekmektedir. Lehtar gerçek kişiy ise, adı ve soyadı yazılmalıdır. Bono kanunen emre yazılıdır. Senet metninde “emrine” ya da “emrühavalesine” gibi bir ifade yer almasa dahi bono emre yazılı senet olarak kabul edildiği için lehtarın isminin yazması, bonoyu nama yazılı hale getirmemektedir. Bu sebeplerledir ki bono hamile yazılı olarak düzenlenememektedir. Başka bir deyişle, lehtarın adının yazılı olmadığı veya bonoya senedin hamiline ödeneceği kaydı konulduğu durumlarda böyle bir senet bono olarak kabul edilmemektedir. Fakat bononun nama yazılı olabilmesi için menfi kayıt içermesi gerekmmektedir Lehtar tüzel kişi ise, ticari unvanı ya da kanuni adı yazılmalıdır. Senedin Düzenlenme Tarihi: Düzenlenme tarihi yer almayan senetler bono vasfını haiz olmamaktadır. Diğer bütün unsurların tamamı yer alsa dahi senedin düzenlenme tarihi olmayan senetler bono sayılmamaktadırlar. Tarih gün/ay/yıl olarak gösterilmektedir. Düzenlenme tarihinin olması ile birlikte düzenlenme tarihinde belirli süre sonra ödenecek vadeli senetlerdeki “vadenin” tespiti sağlanabilmektedir. Düzenlenme tarihi senede sonradan farklı bir kalemle ve/veya farklı bir tarihte atılabilmektedir. Bu durum bononun geçersizliğine neden olmamaktadır. Fakat bir anlaşmaya dayalı olmaksızın, düzenlenme tarihinin, bono tedavüle çıktıktan sonra yazıldığı ispat edildiği hallerde senet geçersiz kabul edilmektedir.
-
Senedi Düzenleyenin İmzası: Bonoda belirli bir bedelin ödenmesi hususunda kayıtsız şartsız vaadin bulunması sonucunda bonodaki bu taahhüdün borç altına giren kişi tarafından imzalanması gerekmektedir. Imzanın, aynı poliçedeki gibi metni örtecek şekilde atılmış olması gerekmektedir. Belirtilmelidir ki borçlunun sadece adının soyadının yazılmış olması imza olarak kabul edilmemektedir. Başka bir deyişle imza yerine adın ve soyadın yazılmış olması imza olarak kabul edilmediği için senet bono olarak kabul edilmeyecektir. Geçerlilik için imza yeterli olmakla birlikte, düzenleyenin ad ve soyadının olması da daha çok tercih edilmektedir. Bunun sebebi, bononun sık sık el değiştirmesinden kaynaklı olarak borçlunun tespiti için imza tek başına yeterli olmayabileceğidir.
Bononun Alternatif Zorunlu Unsurları:
- Düzenlenme Yeri: Bonoda düzenlenme yeri açıkça gösterilebilmektedir. Düzenleyenin adının yanında gösterilen yer de düzenlenme yeri sayılmaktadır. Düzenleyenin adının yanında da bir yer gösterilmemişse, senet bono sayılmayacaktır. Düzenlenme yeri il, ilçe veya köy adı şeklinde idari birim olmalıdır. Fakat düzenlenme yeri ile ilgili anlaşılır kısaltmalar yapılması kabul edilmektedir.
Ödeme Yeri:
Ödeme yeri açıkça belirtilebilebilmektedir. Eğer ki belirtilmemişse, düzenlendiği yer hem düzenlenme hem de ödeme yeri olarak kabul edilmektedir. Düzenlenme yeri de bulunmuyor ise, hem düzenlenme yeri bulunmadığı hem de ödeme yeri bulunmadığı için senet bono olarak kabul edilmemektedir. Yerleşim yerli veya adresli olarak düzenlenmesi ya da sonradan bu şekle dönüştürülmesi de kabul edilmektedir.
Bononun İhtiyarı Unsuru:
Vade: Bonoda 4 çeşit vade bulunmaktadır. Vadenin senette hiç yazmadığı hallerde dahi senet bonun zorunlu unsurlarını ihtiva ediyor ise senet bono olarak kabul edilecek ve geçerli olacaktır. Görüldüğünde ödenecek vadeli bonoların düzenlenme tarihinden itibaren 1 yıl içinde ibrazı gerekmektedir. Düzenleyen kendisine ibraz edilidiği tarihi yazıp imzalamalıdır eğer ki kaçınırsa, protesto çekilebilmektedir. Bu durumda süre protestodan itibaren başlayacaktır. 1 yıllık süre geçer veya protesto çekilmez ise, müracaat borçluları sorumluluktan kurtulmaktadır. Düzenleyenin sorumluluğu ise devam etmektedir.
Türk Ticaret Kanunu
MADDE 777- (2) Vadesi gösterilmemiş olan bono, görüldüğünde ödenmesi şart olan bir bono sayılır
Bonoda Şekil Şartlarının Noksanlığına İlişkin Hükümler: Türk Ticaret Kanununun 776 hükmünde bonun şekil şartları tek tek sayılmıştır. Hüküm değerlendirildiğinde, bu sayılan unsurların yokluğu halinde senet bono olarak sayılmamaktadır. Herhangi bir eksiklik halinde yorum yoluyla tamamlanması mümkün olmamaktadır.
Türk Ticaret Kanunu
B) Unsurların bulunmaması MADDE 777- (1) İkinci ilâ dördüncü fıkralarda yazılı hâller saklı kalmak üzere, 776 ncı maddede gösterilen unsurlardan birini içermeyen bir senet bono sayılmaz. (2) Vadesi gösterilmemiş olan bono, görüldüğünde ödenmesi şart olan bir bono sayılır. (3) Açıklık bulunmadığı takdirde senedin düzenlendiği yer, ödeme yeri ve aynı zamanda düzenleyenin yerleşim yeri sayılır. (4) Düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bono, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır.
1. Yazılması Mümkün Olmayan Kayıtlar:
Daha önce de bahsedildiği üzere bono kanunen emre yazılıdır; fakat “menfi kayıt” konularak nama yazılı hale getirilebilmektedir. Bununla birlikte senedin üçüncü bir kişinin yerleşim yerinde ya da düzenleyenin yerleşim yerinden başka bir yerde ödeneceğine ilişkin kayıtlar düşülebilmektedir. Bu yolla bono,yerleşim yerli ya da adresli bono haline dönüştürülebilmektedir. Düzenleyen ya da cirantalar, “protestodan muafiyet” kaydı düşebilmektedirler. Düzenleyen yazarsa bütün müraacat borçularına ve kendisine; ciranta yazmış ise kendisine karşı protesto çekilmeden müracaat hakları kullanılabilmektedir. Düzenleyen ya da cirantalar lehine aval verilebilmektedir. Senet ya da alonj üzerine yazılabilmektedir. Senedin ön yüzündeki düzenleyen haricindeki imza, düzenleyen lehine aval hükmündedir. Faiz şartı konulabilmektedir fakat kesin vade hariçtir. Faiz oranı ve başlangıç tarihi de yazmalıdır. Yazılmadığı takdirde süre keşide tarihinden itibaren başlatılmaktadır. Yetki kaydı geçerlidir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 17 gereği yalnızlca tacirler ve kamu tüzel kişileri yetki sözleşmesi düzenleyebilmektedirler. “Bedeli nakden veya malen alınmıştır.” Kaydı kambiyo senedi bakımından bir özellik arz etmemektedir. Ispat hukukuna yardımcı olabilir. Sadece düzenleyen ile lehtar arasındaki ilişki bakımından ispat aracı olabilmekle birlikte cirantalar ve hamil bakımından bu anlamda da kullanılamamaktadır. Listelemek gerekirse bonoda yer alabileceği Kanunda sayılmış ihtiyari kayıtlar şöylerdir:
- Vadeye İlişkin kayıtlar,
- Menfi emre kaydı,
- Araya girmeye ilişkin kayıt,
- Faize ilişkin kayıt,
- Protestodan muafiyeti gösteren kayıt,
- Avali belirten kayıt,
- Aynen ödeme kaydırır.
Türk Ticaret Kanunu MADDE 675- (1) Görüldüğünde veya görüldüğünden belirli bir süre sonra ödenmesi şart kılınan bir poliçeye, düzenleyen tarafından faiz şartı konulabilir. Diğer poliçelerde böyle bir faiz şartı yazılmamış sayılır. (2) Faiz oranının poliçede gösterilmesi gerekir; gösterilmemiş ise faiz şartı yazılmamış sayılır. (3) Başka bir gün belirtilmemişse, faiz, poliçenin düzenlenme gününden itibaren işler. MADDE 701- (1) Aval şerhi, poliçe veya alonj üzerine yazılır. (2) Aval “aval içindir” veya bununla eş anlamlı başka bir ibareyle ifade edilir ve aval veren kişi tarafından imzalanır. (3) Muhatabın veya düzenleyenin imzaları hariç olmak üzere, poliçenin yüzüne atılan her imza aval şerhi sayılır. (4) Kimin için verildiği belirtilmemişse aval, düzenleyici için verilmiş sayılır. MADDE 711- (1) Poliçenin, ödeme yerinde rayici olmayan bir para ile ödeneceği şart koşulduğu takdirde, bedeli, vade günündeki değerine göre o ülke parasıyla ödenebilir. Borçlu, ödemede geciktiği takdirde, hamil poliçe bedelinin dilerse vade günündeki, dilerse ödeme günündeki kura göre ülke parasına dönüştürülerek ödenmesini isteyebilir. (2) Kanuni rayici olmayan paranın değeri, ödeme yerindeki ticari teamüllere göre belirlenir. Bununla beraber, düzenleyen, ödenecek paranın poliçede yazılı belirli bir rayice göre hesap edilmesini şart edebilir. (3) Düzenleyen, ödemenin belirli bir para ile yapılmasını (aynen ödemeyi), şart koşmuş ise birinci ve ikinci fıkra hükümleri uygulanmaz. (4) Poliçe bedeli, düzenlenme ve ödeme yeri olan ülkelerde aynı adı taşıyan, fakat değerleri birbirinden farklı olan para ile gösterildiği takdirde ödeme yerindeki para kastedilmiş sayılır. MADDE 722- (1) Düzenleyen, ciranta veya aval veren kişi, senet üzerine “gidersiz”, “protestosuz” kayıtlarını ya da bunlara eş anlamlı diğer herhangi bir ibareyi yazıp imzalayarak, hamili başvurma hakkını kullanmak için kabul etmeme veya ödememe protestosu düzenleme yükümünden kurtarabilir. (2) Bu kayıt, hamili, poliçeyi süresinde ibraz etmek ve gereken ihbarları yapmak yükümlülüklerinden kurtarmaz. Sürelere uyulmadığını ispat, bunu hamile karşı ileri süren kişiye düşer. (3) Bu kayıt poliçeyi düzenleyen tarafından yazılmış ise, poliçeden dolayı borç altına girmiş olanların hepsi hakkında geçerli olur; bir ciranta veya aval veren kişi tarafından yazıldığı takdirde, hüküm yalnız ona uygulanır. Düzenleyen tarafından yazılan kayda rağmen hamil yine protesto çekerse giderler kendisine ait olur. (4) Kayıt bir ciranta veya aval veren kişi tarafından konduğu takdirde, bu kayda rağmen çekilmiş olan bir protestonun gerektirdiği giderleri, poliçeden dolayı borç altına girenlerin hepsi tazminle yükümlüdür.
2. Yazılması Yasak Olan Kayıtlar: Gecikme faizi, vekalet ücreti, cezai şart ve bonolardan birinin ödenmemesi halinde takip eden bonun da muaccel olacağı kayıtlar senet metnine yazılamamaktadır. Lakin yazıldığı durumda senedin geçerliliğini etkilememekle birlikte yazılmamış sayılmaktadır. Başka bir deyişle bononun zorunlu unsurlarından olmayan ek kayıtlar yazılmamış sayılmakta ve bono geçerli kabul edilmektedir. Yazılan kayıtlar bonun zorunlu unsurlarını belirsiz hale getirdiği durumlarda veya birden fazla vade yazıldığı hallerde, senet bono vasfını yitirmektedir. Özetlemek gerekirse zorunlu unsurları kaldıran kayıtlar senede yazılmamalıdır. Mecburi şekil unsurlarından herhangi birini taşımayan senet bono niteliğine haiz olmadığı için ciro yoluyla devri de mümkün olmamaktadır. Bu durumda senet alacağın temliki yoluyla devredilebilmektedir.
Emre Yazılı Ödeme Vaadi:
Bonun zorunlu ve alternatif zorunlu unsurları olmakla beraber sadece “bono” ya da “emre yazılı senet” ifadesi içermeyen ve açıkça emre yazılı düzenlenen senetler “emre yazılı ödeme vaadi” sayılmaktadır. Bu şekilde senet, bono olarak sayılmamamakla birlikte, başka bir kıymetli evrak halini almakatdır. Emre yazılı ödeme vaadinin, belirli bir bedeli kayıtsız şartsız ödeme taahhüdünü, lehtarın ismini, düzenlenme tarihini, düzenlenme ve ödeme yerini, düzenleyenin imzasını içermesi ve bunlarla birlikte menfi kaydın bulunmaması gerekmektedir. Emre yazılı ödeme vaadi; araya girme suretiyle ödeme ve İcra İflas Kanununda kambiyo senetlerine mahsus takip haricinde bono hükümlerine tabi olmaktadır. Türk Tİcaret Kanunu MADDE 830- (1) Senet metninde bono olarak gösterilmemekle beraber, açıkça emre yazılı olarak düzenlenmiş olan ve bonoda aranılan diğer unsurları da içeren ödeme vaatleri, bono hükmündedir. Ancak, emre yazılı olarak düzenlenmiş olan ödeme vaatleri hakkında, araya girerek ödemeye ilişkin hükümler uygulanmaz. (2) İcra ve İflas Kanununun, çekler, poliçeler ve emre yazılı senetlerden bonoların takibine ilişkin hükümleri, emre yazılı olarak düzenlenmiş bulunan ödeme vaatlerine uygulanmaz.
Bonoya Uygulanacak Poliçe Hükümleri: Türk Ticaret Kanunu C) Uygulanacak hükümler MADDE 778- (1) Bononun niteliğine aykırı düşmedikçe; a) Poliçelerin cirosuna ilişkin 681 ilâ 690, b) Vadeye dair 703 ilâ 707, c) Ödeme hakkındaki 708 ilâ 712, d) Ödememe hâlinde başvurma haklarına dair 713 ilâ 727 ve 729 ilâ 732, e) Araya girme suretiyle ödemeye ilişkin 734, 738 ilâ 742, f) Suretler hakkındaki 746 ve 747, g) Değiştirmeye dair 748, h) Zamanaşımına dair 749 ilâ 751, ı) İptale dair 757 ilâ 765, i) Tatil günleri, sürelerin hesabı, atıfet sürelerine ilişkin yasak, poliçeye dair işlemlerin yapılması gereken yer ve imza hakkındaki 752 ilâ 756, j) Kanunlar ihtilâfına dair 766 ilâ 775 inci, maddeler hükümleri bonolar hakkında da geçerlidir. (2) Ayrıca; a) Üçüncü bir kişinin yerleşim yerinden veya muhatabın yerleşim yerinden başka bir yerde ödenmesi şart olan poliçeye ilişkin 674 ve 697 nci, b) Faiz şartına dair 675 inci, c) Ödenecek bedele dair çeşitli beyanlar hakkındaki 676 ncı, d) Geçerli olmayan imzanın sonuçlarına ilişkin 677 nci, e) Yetkisiz veya yetkiyi aşan kimsenin imzasına ilişkin 678 ve 679 uncu, f) Açık poliçeye dair 680 inci, madde hükümleri de bonolara uygulanır. (3) Avale ilişkin 700 ilâ 702 nci maddeler de bonolar hakkında uygulanır. (4) 701 inci maddenin dördüncü fıkrasında öngörülen hâlde aval, avalin kimin hesabına verildiğini göstermezse, bonoyu düzenleyen kimse hesabına verilmiş sayılır.
- GÖZDE TETİK
Faaliyet Alanlarımız: